İstiklal Marşının Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde kabul edilişinin 103. Yıldönümünü kutlamanın onurunu ve gururunu yaşarken,  İstiklal Marşı Şairimiz Bayramiçli hemşehrimiz Mehmet Akif Ersoy'u rahmet ve minnetle anıyoruz.

Dünya coğrafyasında yer alan her devletin bir tarihi, bir kültürü sınırları belli olan toprağı, yönetim biçimi, dili ve milli marşı gibi kendine has değeri vardır. Bu değerler halk tarafından benimsenen, kabul edilen ve gerektiğinde uğrunda canını feda edebileceği özelliğe sahiptir. İşte milletimizin maruz kaldığı milli mücadele yıllarının o zor ve çetin günlerin imanlı havasını ve manasını terennüm eden, kalplere kuvvet ve heyecan veren; Mehmet Akif ERSOY tarafından kahraman ordumuza ithaf edilen, milletimize armağan edilen İSTİKLAL MARŞI 12 Mart 1921 de TBMM tarafından kabul edilmiştir.

Devletlerin ve milletlerin hayatında millî marşlarının ayrı bir önemi vardır. Bu marşlar ait olduğu milletlerin karakterlerini yansıtır.  

İstiklal Marşı'nın yazımı; Akif'in bu millete en büyük hizmetlerinden birisidir. Akif'in hasta yatağında da belirttiği gibi İstiklal Marşı'nın bir 'marş veya şiir' olmasının ötesinde derin anlamları vardır. Bunların başında İstiklal Marşı'nın 'tarihi bir belge' olduğu hususu gelir. Sadece bir şiir, edebi metin olmayıp; muhtevasıyla beraber manası da son derece önemlidir.

Bir milletin, bir devletin ve bir kültürün yok edilmeye, tarihten silinmeye çalışıldığı, yaşanan zorlukların akılları ve gönülleri hapsettiği bir zamanda vatanına kalemle ışık tutan, Türk milleti için sadece İstiklal Marşımızın şairi olmaktan öte, bir edebiyat, düşünce, sanat, bilim ve kişilik abidesi, hayatı boyunca inanç ve idealleri için çalışıp mücadele eden "Türk'ün Özü Akif'in Sözü"nü anlamak zorundayız.

Mehmet Akif; sırf para ödülü var diye İstiklal Marşı yarışmasına katılmayan bir insandır. Zor davaların adamıdır. Milletin namusunu kendi namusu sayandır. Mehmet Akif eserleriyle milletimizin istiklâline ne kadar düşkün olduğunu, istiklâlinden asla hiçbir şart altında vazgeçmeyeceğini bütün cihana haykırmıştır.

 

Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.

Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? şaşarım!

Kükremiş sel gibiyim; bendimi çiğner, aşarım;

Yırtarım dağları, enginlere sığmam taşarım.

 

Milli Marşımızda yer alan bu mısralar bir milletin bağımsızlık, özgürlük ve kendine olan güven duygunun ifadesidir.

 

Öyle ki; milletine armağan ettiği bu marşı, yedi eserinden oluşan Safahat adlı külliyatına bile almamıştır.

Akif bu durumu Eşref Edip'e şöyle anlatır:

İstiklal Marşı'nı milletime hediye ettim. O milletindir, benimle alakası kesilmiştir. Zaten o milletin öz malı ve eseridir. Ben yalnız gördüğümü yazdım.

Bu duygu ve düşüncelerle vatanına ve milletine sahip çıkan ahlaklı ve irfanlı gençlerin yetişmesinde örnek bir şahsiyet olan Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy'u bir kez daha rahmetle ve minnetle anıyorum.

 

İstiklal Marşının Büyük Millet Meclisinde Milli Marş olarak kabul edilişinin 103. Yılı kutlu olsun.

Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın.

Mehmet ETİK

İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü